İçeriğe geç

Teraziye ne demek ?

Teraziye Ne Demek? Dengeyi Arayan Kalplerin Hikâyesi

Bazen bir kelime, bir hayatı anlatır. “Teraziye” de öyle kelimelerden biri… İlk duyduğunuzda aklınıza bir kantar, bir ölçü aleti gelebilir. Ama aslında çok daha derin, çok daha insani bir anlamı vardır bu kelimenin. Bu yazıyı okurken, belki siz de kendi terazinizle yüzleşeceksiniz…

Bir Kahve Sohbetinde Başlayan Yolculuk

Ayşe ve Deniz, yıllardır dost olan iki insandı. Farklı dünyalardan gelmişlerdi ama birbirlerini tamamlıyorlardı. Ayşe, duygularıyla konuşan, insan ilişkilerinde sezgilerini rehber edinen bir kadındı. Deniz ise çözüm odaklı, mantığını her şeyin önüne koyan, stratejik düşünmeyi seven bir adam…

Bir gün, eski bir dostlarıyla yaşadıkları anlaşmazlık sonrası ikisi de aynı masada oturdu ama farklı dünyalardan baktılar meseleye.

“Ben sadece bir özür bekledim,” dedi Ayşe, gözlerini kahvesine dikip. “Bir kelimeyle her şey düzelebilirdi. Ama o susmayı seçti.”

Deniz derin bir nefes aldı. “Susmak da bazen bir çözümdür Ayşe. Belki de konunun büyümemesini istedi.”

Ayşe gülümsedi, ama içinde bir şeyler eksikti. “İşte bu yüzden sen teraziyi hep farklı tutarsın. Benim için terazinin bir kefesinde duygular, diğerinde sözler vardır. Seninki ise mantık ve sonuçla dolu.”

Teraziye: Dengeyi Kurmanın Sanatı

“Teraziye” kelimesi, aslında adaletin, dengenin ve ölçünün simgesidir. Bir şeyin terazisine çıkmak; onun kıymetini, yerini, ağırlığını tartmak demektir. İnsan ilişkilerinde de bu böyledir.

Bir dostlukta, bir sevgide ya da bir anlaşmazlıkta hep teraziler kurarız içimizde. Bir kefeye hisleri koyarız, diğerine mantığı… Ve bazen o terazi şaşar, bazen dengede kalır.

Ayşe ve Deniz’in hikâyesi de bu dengenin ta kendisiydi aslında. Ayşe, empatisiyle teraziyi duygulardan yana eğdirirken, Deniz çözüm arayışıyla onu aklın tarafına çekerdi. Ama hayatın güzelliği de tam burada gizliydi: Ne sadece duygularla ne de sadece mantıkla yaşanırdı. Gerçek denge, ikisini bir araya getirebildiğimizde sağlanırdı.

İlişkilerde Teraziyi Kurmak

İnsan ilişkilerinde teraziyi kurmak zordur. Bazen sevgimizi fazla koyarız kefeye, karşımızdakinden geleni az buluruz. Bazen gururumuzu ağır bastırırız, özür dilemek zor gelir. Bazen de anlamadan dinlemeden tartarız karşımızdakini…

Oysa “teraziye” olmak, sadece ölçmek değil; anlamak, dinlemek, empati kurmak demektir. Erkekler çoğu zaman çözüm bulmaya çalışır çünkü onlar için terazinin değeri sonuçtur. Kadınlar ise duyguların dengede olmasını ister çünkü onlar için terazi, ilişkidir.

Ayşe o gün, Deniz’e dönüp şöyle dedi: “Belki de haklısın. Belki o suskunluğu bir çözüm sanmıştır. Ama ben o suskunluğu sevgisizliğin terazisine koydum.”

Deniz gülümsedi. “O zaman belki de ikimizin terazisini birleştirmenin vakti gelmiştir. Sen biraz mantık koyarsın, ben de biraz duygu…”

Dengeyi Bulmak: Terazinin Asıl Anlamı

İşte tam da bu yüzden “teraziye” sadece bir kelime değildir. O, içimizde kurduğumuz dengenin, insanlara verdiğimiz değerin, sevgimizi ve öfkemizi tartış biçimimizin adıdır. Ne tamamen duygusuz bir hesap, ne de sadece kalbin sesi… İkisini bir araya getirdiğimizde hayat anlam kazanır.

Ayşe ve Deniz’in hikâyesi bize bunu hatırlatır: Terazi bazen şaşabilir, kefeler yer değiştirebilir. Ama önemli olan, tekrar dengeyi bulabilmektir. Çünkü her ilişkide, her dostlukta ve her sevgide, bizi ayakta tutan şey tam olarak budur.

Son Söz: Kendi Terazini Kur

“Teraziye ne demek?” diye sorduğunda, artık sadece bir ölçü aleti değil, bir yaşam felsefesi düşün. İnsanlara nasıl davrandığını, onların seni nasıl tarttığını ve hayatındaki her ilişkinin kefesinde nelerin olduğunu hatırla. Belki de bugün, terazini yeniden kurmanın tam zamanıdır…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

beylikduzu escort beylikduzu escort avcılar escort taksim escort istanbul escort şişli escort esenyurt escort gunesli escort kapalı escort şişli escort
Sitemap
ilbet yeni girişvdcasino sorunsuz girişilbetbetexpersplash